Our volunteering adventure began when our plane land over Bucharest on the 25th of April, 2021. We arrived at Craiova, our home for the following two months, after approximately 3 hours of a train trip.
Unfortunately, we stayed in quarantine at our home for ten days because of the increasing Covid-19 cases in Turkey, and we get to know the city with a bit of delay. During house quarantine, our housemates, the other volunteer friends, our mentor Andi, and our project’s coordinator Adrian always asked about our needs and behaved us very kindly. Thanks to them, my nightmares about quarantine became pleasant times.
On the last day of the quarantine, we learned that we could get the Covid-19 vaccine in a totally surprising way. Ultimately, when our quarantine was over, in the morning, we finished our works at the immigration office and then went to the vaccination center. We got vaccinated the first dose of the Covid-19 vaccine by really amiable healthcare professionals.
After that, we start to travel around Craiova. We were really excited because we had been waiting for this for a long time. Our first spot was ‘Centru’, the center of the city. I watched the historical and fascinating architecture buildings with admiration. While I was wandering around the streets, my admiration continued to grow. The most straightforward word that I can say about Craiova’s streets and buildings are MARVELOUS.
Later on, we explored some churches near the center. It was a good experience for me to visit those churches because in my hometown, İzmir, there are many churches, but I could not visit any of them. However, I had a chance to attend a ceremony in one of those churches.
Then, we visited the largest natural park in eastern Europe ‘Romanescu Park.’ We had decided to allocate our whole days for traveling to this park because we knew that the park is too big. But still, one day was not enough to walk around there as much as we want. With its enormous lake and unique nature, it is not wrong if I say I am fascinated by this park.
The last spot that we have visited up to now is ‘Botanical Garden’. The garden is like a fairy tale with bird and frog voices and the ducks that walk with us. I am sure that I will visit that place again later.
My adventure in Craiova is continuing like that so far. I am traveling as much as I want as payback for my quarantine days.
Craiova’da İlk Günlerim
25 Nisan 2021 Pazar akşamı uçağımızın Bükreş havalimanına inmesiyle birlikte gönüllülük maceramız başladı. Yaklaşık üç saat süren tren yolculuğu sonrasında 2 ay boyunca evimiz olacak Craiova şehrine vardık.
Türkiye’deki artan Covid-19 vakaları sebebiyle maalesef ki 10 gün süreli bir karantinaya tabii tutulduk ve şehri tanımamız biraz gecikmeli oldu. Evde geçirdiğimiz karantina süresince gerek ev arkadaşlarımız ve diğer gönüllü arkadaşlarımız gerekse de mentorumuz Andi ve proje koordinatörümüz Adrian sürekli ihtiyaçlarımızı sorarak bize destekte bulundular. Onlar sayesinde başta beni korkutan karantina keyifli bir sürece dönüştü.
Karantinamızın son günü tamamen sürpriz bir şekilde ertesi gün Covid-19 aşısı olabileceğimizi öğrendik. En nihayetinde karantinamızın bittiği gün sabahtan göçmenlik bürosundaki işlerimizi halledip aşı merkezinde çok sevimli sağlık görevlileri tarafından aşılarımızın ilk dozunu vurulduk.
Aşı merkezinde işimiz biter bitmez 10 gündür sokaklarında dolaşmayı dört gözle beklediğimiz Craiova’yı gezmeye başladık. İlk durağımız ‘Centru’ yani şehrin merkezi oldu. Sıklıkla gördüğümüz tarihi ve büyüleyici mimariye sahip binaları hayranlıkla izledim diyebilirim. Şehrin diğer sokaklarında da dolaştıkça hayranlığım büyümeye devam etti. Genel olarak yeşil diyebileceğimiz sokakların arasında bulunan tarihi binalar tek kelime ile harika.
Daha sonra ise şehirdeki kiliseleri gezdik. Farklı kiliseleri gezmek benim için gerçekten güzel bir deneyim oldu. Memleketim olan İzmir’de de pek çok sayıda kilise olsa da oradayken hiçbirinin içine girememiştim. Fakat burada bir dini ayine katılma fırsatı bile yakaladım.
Daha sonrasında ise Doğu Avrupa’nın en büyük parkı olan ‘Romanescu Park’a gittik. Çok büyük olduğunu bildiğimiz için tüm günümüzü orayı gezmeye ayırdık fakat yine de doya doya gezmek için bir gün bile yeterli gelmedi diyebilirim. Kocaman göleti ve doğa ile iç içe haliyle büyülendiğimi söylemek abartı olmaz diye düşünüyorum.
Şu ana kadar gezdiğimiz yerlerden sonuncusu ise bir başka harika doğal güzelliğe sahip botanik bahçesi oldu. Kuş, kurbağa sesleri ve bizimle beraber parkı dolaşan ördekleriyle gerçekten bir peri masalından fırlamış gibiydi. Craiova’daki favori noktalarımdan birisinin bu park olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Eminim ki bundan sonra da evimize 15 dakika yürüme mesafesinde olan bu parkı sık sık ziyaret edeceğim.
Craiova’daki üç haftalık maceram şimdilik böyle gidiyor. Geldiğimiz ilk 10 gün ne kadar tahmin ettiğimiz gibi geçmese de Craiova’nın güzel sokaklarını bol bol gezerek o günlerin acısını çıkartıyoruz.